TOP
Guatemala

Los Turcos III: Guatemala

Geçen yüzyılda Akdeniz havzasından kopup gelen Suriyeliler, Lübnanlılar ve diğer eski Osmanlı tebaasına Latin Amerika’da şaşırtıcı şekilde “Los Turcos” (Türkler) adı veriliyor. Son yıllarda ise onlara, kıtayı merak edip Türkiye’den yola çıkan yeni nesiller katılmaya başladı. Onlardan biri olan Orkun Çetin, iyi kahvenin peşinde Guatemala deneyimini anlattı.

“Marketlerde veya kahvecilerde satılan kahveler maalesef istenen standartlarda değil. Bunun sebebi de bizim “çifte kavrulmuş” kahve yöntemi. Brezilya’dan gelen kötü kahveleri, ülkemizde yanma noktasına kadar kavurarak sağlığımızı tehlikeye atıyoruz.”

Hem müzikle hem de aşçılıkla profesyonel düzeyde uğraştın… Nasıl gelişti olaylar?
Aşçılık küçük yaşlardan itibaren yapmak istediğim meslekti. Yemek yapmayı çok seviyordum, bu yüzden dönemin tek aşçılık lisesi olan Mengen Aşçılık Lisesi’ne gittim. Lise sonrası İstanbul’da önde gelen restoranlarda çalışma deneyimi edinmeme rağmen bu beni mutlu etmedi ve Amerika’ya gittim. Amerika’da üç yıla yakın kaldım. Bu sırada müziğe olan ilgim arttı ve ufak bir stüdyo oluşturdum. İstanbul’a döndüğümde de bir home stüdyo kurdum. Galatasaray ITM‘de elektronik müzik eğitimi aldım. Birçok edit ve mix oluşturdum, ancak bu dönemde çeşitli sorunlar nedeniyle stüdyoyu dağıtmak durumunda kaldım.

Latin Amerika fikri nasıl aklına düştü?

Çocukken dünyayı gezme hayalim vardı ve Avrupa yerine Latin Amerika hep daha sıcak geldi bana. Kahveye olan ilgim nedeniyle Latin Amerika maceram Guatemala’da başladı.

Kıtanın hangi ülkelerini gördün?
Brezilya ve Uruguay’da toplam dokuz ay kaldım. Panama ve Kolombiya’yı da ziyaret ettim. En uzun süre kaldığım ve hala yaşadığım ülke ise Guatemala.

GUATEMALA: KITANIN EN UCUZ ÜLKELERİNDEN BİRİ

Latin Amerika modunu nasıl özetlersin?
Latin Amerika ülkelerinin birbirinden çok büyük farkları olsa da ortak özellik, insanların genellikle sıcak ve anlayışlı olması. Günümüz şartlarında neredeyse her ülkede belli başlı sıkıntılar olsa da Latin Amerika insanları mutluluktan taviz vermiyor. Her koşulda mutlu yaşamak kültürel bir alışkanlık gibi adeta. Yerel müziklerini, danslarını, yemeklerini koruyup devam ettiriyorlar. Genel olarak geleneklerine bağlı insanlar diyebiliriz.

Guatemala, hakkında en az şey bildiğimiz Latin Amerika ülkelerinden biri. Oradaki tecrübeni biraz anlatır mısın?
Guatemala deyince herkesin aklına gelen ilk şey iç savaş, bu nedenle “Guatemala tehlikeli bir ülke” algısı söz konusu. Fakat aksine, gerçekte tüm bunlardan çok uzak bir ülke. Kıtanın en ucuz ülkelerinden biri olmasına rağmen, genel kurallara uyma konusunda ülkedeki disiplin hatırı sayılır noktada. Her ülkede tehlikeli yerler olduğu gibi Guatemala’da da böyle semtler ve mahalleler var. Özellikle başkent Guatemala City bu konuda biraz daha sıkıntılı. Fakat diğer şehir ve kasabalarda herhangi bir tedirginlik hissetmeden yaşayabilirsiniz. Kadınların erkeklerden daha çok çalıştığı Guatemala’da kahve, kakao ve şeker kamışı üretimde başı çekiyor. Aile bağları çok kuvvetli. Özellikle öğle yemeklerini ailece kalabalık sofralarda yeme konusunda çok hassaslar.

KAHVE HAKKINDA BİLDİĞİNİZ HER ŞEYİ UNUTUN!

Kahve hakkında önceden bilmediğin neler öğrendin?
İlk öğrendiğim şey, aslında kahve hakkında daha önceden bildiğim hemen her şeyin yanlış olduğuydu. Fazla kavrulan kahvenin daha güzel, acı kahvenin daha lezzetli olduğu gibi… Hala çoğu insanın aradığı bu iki özelliğin, aslında iyi kahveyle uzaktan yakından alakası olmadığını öğrendim. Bu nedenle dünyaca meşhur bir kahve pişirme yöntemimiz olmasına rağmen, kahve sektöründe gereken atılımı yakalayabilmiş değiliz.

İyi kahveyi nasıl tanırız?

İyi kahve içmek isteyen, öncelikle kahvenin taze kavrulduğu yerlere gitmeli. Eğer kavrulmuş kahve mat bir renge sahip değilse ve parlıyorsa, yanlış veya çok fazla kavrulmuş demektir ve tüketilmemelidir. Demleme yöntemleriyle tüketildiği zaman kahveden alacağınız aroma daha fazla olur. Bu noktada kahveyi demleyen kişinin profesyonelliği belirleyici.

Türk kahvesinin dünyanın en kalitesiz kahvelerinden yapıldığı doğru mu?
Marketlerde veya kahvecilerde satılan kahveler maalesef istenen standartlarda değil. Bunun sebebi de bizim “çifte kavrulmuş” kahve yöntemi. Brezilya’dan gelen kötü kahveleri, ülkemizde yanma noktasına kadar kavurarak sağlığımızı tehlikeye atıyoruz. Kahve çekirdeği çok fazla kavrulduğunda yağını çıkarıyor ve aromasını kaybediyor. Ayrıca kahve çekirdeğinin profili de çok önemli. Temel sorun, Türk kahvesinde iyi çekirdek kullanılmaması. Örneğin Guatemala’nın Huehuetenango kentinde cezvede pişirilen kahve, içtiğim en iyi kahveler arasındaydı. Ülkemizde ise Türk kahvesini iyi çekirdekten, layığı ile kavurup yapan çok az yer var. Coffee Manifesto ile Kronotrop bu yerlerin başında geliyor.

Türkiye’ye dair en çok özlediğin şey?
En çok özlediğim şey yemek diyebilirim. Her ne kadar Latin Amerika mutfakları zengin olsa da doğup büyüdüğü yerdeki yeme alışkanlıklarından vazgeçemiyor insan.

Guatemala’da sevdiğin 3 şey?

Maya kültürü, kahve, ailevi bağlarda ülkemize olan yakınlık.

Sırada ne var?
Şubat ayında, Guatemala’da kahve hasadının son haftaları yaşandı. Bu haftalar, 4-5 aylık dönemin en üst seviyesi. En lezzetli kahveler bu zamanda toplanıyor. Biz de şu sıralar Türkiye’de kahve sektörünün gelişmesi adına elimizden geleni yapmaya devam ediyoruz. Şu anda yeşil kahve ticareti adına “Lomica Coffee Trading” adlı bir girişimimiz söz konusu. Lomica, kahve severlere nitelikli kahve ulaştırmayı hedefleyen bir oluşum. Hem işletmeler hem de şahıslar ihtiyaçları olan kahveyi buradan toptan temin edebilir. Bu arada Guatemala’da Antigua’ya yolu düşenler de Mart ayından itibaren Lomica Coffee & Bar’da misafirimiz olup diledikleri kahve eşliğinde Türk tatlılarının tadını çıkarabilir.

Orkun Çetin’in yeni girişimi Lomica’yı Instagram’da takip etmek için: @lomicacoffee ve @lomicacoffeebar

Yorum yazın