TOP
Haliç'te kürek

Haliç’te Kürek Eğitimi

İstanbul suyla çevrili bir şehir olsa da İstanbullular’ın doğanın bu armağanından pek yararlandığı söylenemez. Haliç ise son zamanlarda şehirde su kültürünün canlandığı birkaç noktadan biri. Bu tarihi su yolunda gündoğumundan şafağa neler olup bittiğini görmek için, Vira Kürek’in kapısını çaldık ve Haliç’te kürek eğitimi ile ilgili incelikleri öğrendik.

İstanbul gerçekten tuhaf. Bu şehirle çok özel bir aşk-nefret ilişkisi geliştirebilirsiniz. Şehir bazen tarihi bir mezarlığın süslü demir kapılarını açmanıza ve zamanın dışında bir baloncuğun içine girmenize izin verir. Kentin dokusu, modern hayatın gündelik telaşından ve sıkıntılarından kaçabileceğiniz bunun gibi birçok şaşırtıcı küçük cep sunar. Haliç de onlardan biri. Tarihi kent bölgesini nispeten yeni Ceneviz ve Avrupa kolonileri Galata ve Pera’dan ayıran bu küçük su girintisi, İstanbul’un bu noktada kurulmasının da asıl sebebi!

Biz İstanbullular, normalde Haliç’in bulanık sularında pek gezmeyiz. Bölge 1800’lerden sonra endüstriyel üretim merkezi haline geldiğinden, bunu yapmayı çok uzun zaman önce unuttuk. Haliç bu yüzden, insanların yanından geçerken bile nefesini tutmak zorunda kaldığı koyu kahverengi bir çorbaya dönüşmüştü. Osmanlı tarihçilerinin ballandırarak anlattığı, cennetten bir parça olan Haliç kıyılarındaki Sadabad bahçelerinde saray erkanının eğlentiler düzenleyip nadide çiçekler yetiştirdiği ve sonunda Avrupalıları “lale delisi” yaptığı zamanlar ile çarpıcı bir kontrast!

HALİÇ’İN İKİNCİ BAHARI

80’lerde Büyük Şehir Belediyesi tarafından rehabilite edilip Bedrettin Dalan’ın gözleri kadar mavi olmasa da berrak hale gelince, insanlar yavaşça Haliç’e dönmeye başladılar. Kürekçiler de öyle. Şimdilerde Haliç kıyılarında, bazıları üniversite kulüplerine, diğerleri ise daha küçük yerel spor kulüplerine ait 5 kadar kayıkhane bulunuyor. Haliç’e günlük kürek antrenmanına gelenler arasında, lisanslı sporcuların yanı sıra günlük ofis rutinine girmeden önce alacakaranlıkta bir saat kürek çekip rahatlayan hobi kürekçileri de var. Bir sabah onlara katılıyorum ve Vira Kürek’in kurucusu Yalçın Özcan beni bu özel yaşam biçimiyle tanıştırıyor. Kulübün kayıkhanesi Bilgi Üniversitesi kampüsü içinde, Haliç’i oluşturan Alibeyköy ve Kağıthane derelerinin buluştuğu noktada. Burası bir zamanlar, 1983’e değin şehre elektrik veren tarihi Silahtarağa Santrali’ne gelen kömürün döküldüğü yermiş. Konteynerlerden yapılmış ofis binaları ortama endüstriyel bir hava katıyor. İskeleye bakan ahşap deck üzerindeki kafe bölümü ise kampüste öğrencilerin keyifli zaman geçirdiği noktalardan.

Vira Kürek üyesi Murat İlker, işe gitmeden önce suda bir saatlik antrenmanını tamamlamış kahvesini yudumluyor. Kış antrenmanlarının yapıldığı yarı kapalı pergola bölümünde sıralanmış cihazları süzerek, “Kürekçilerin ergometreyle aşk-nefret ilişkisi vardır” diyor. “Çünkü ergometre, performansınızın ne kadar iyi olduğu konusunda asla yalan söylemez.” Şişhane’de oturan İlker’in haftanın altı günü geldiği bu sahile bisikletiyle inmesi 10-15 dakika sürüyormuş. Kürek tutkusu nedeniyle kayıkhaneden pek uzağa taşınamadığını söylüyor. O işe doğru yola koyulurken, neşesi bir liseli kız çetesi suya inmeye hazırlanıyor. Gelecek hafta sonu Sapanca Gölü’nde yapılacak ulusal yarışlara için antrenman yapacaklar. Biz de bir dingiye atlıyoruz. Londra’daki Thames Nehri gibi, Haliç de kentin mimari harikalarının yan yana dizildiği bir galeriden farksız.

Vira Kürek Kayıkhanesi
Vira Kürek Kayıkhanesi

HALİÇ’TE HOBİ KÜREĞİNE VAR MISINIZ?

Antrenör Yalçın Özcan, Haliç’te kürek çekmeye nasıl başladığını anlatırken, tarihi Eyüp mezarlığının, eski Rum mahalleleri Fener ile Balat’ın, Haliç üzerindeki köprülerin dev beton bacaklarının, Konstantinopolis’in asırlık surlarının ve selatin camilerinin grimsi mavi kubbe ve minarelerinin yanından süzülüyoruz. Her şey, Boğaziçi Üniversitesi’nin Alibeyköy Barajı’ndaki kayıkhanesine çekmek üzere çöpten bir tekne kurtarmasıyla başlamış. Ardından Haliç’in bu spor için daha uygun olduğunu fark eden Özcan, tarihi Hasköy Kulübü’nü sahildeki mekanında bir kayıkhane açmaya ikna etmiş (burası şu anda Altınboynuz Kürek Kulübü olarak yola devam ediyor). Bilgi Üniversitesi kampüsünde Vira Kürek’i kurana dek, Hasköy Kulübü çatısı altında kürek çekmeye devam etmiş. Suya indiğimiz sabahın erken saatlerinde, Haliç’te hatırı sayılır bir trafik var: Tek, iki ve dört çifteli teknelerin yanında ara sıra şehir hatları motorları da boy gösteriyor.

Vira Kürek ekibi
Vira Kürek ekibi, soldan: Yalçın Özcan, Serkan Alcan, Sena Hisarlıoğlu, Betül Aygün.

Vira Kürek üyelerine gün boyu birer saatlik lot’lar halinde tekne rezerve etme imkanı sunuyor. Bunun için, tam anlamıyla suya inmeden önce 8 saatlik bir temel eğitimi tamamlamak gerekiyor. Haliç’te kürek eğitimi bana da iyi bir fikir gibi geldi: Sadece bir egzersiz ve eğlence biçimi değil, aynı zamanda İstanbul gibi çılgın bir şehirde akıl sağlığını korumanın da bir yolu.

www.virakurek.com

yorum (1)

  • Serkan Alcan

    Hepinizi kürek çekmeye bekliyoruz ?

    yanıtla

Yorum yazın